BATIKAF’IN ARDINDAN

Kısa adı BATIKAF olan Batı Karadeniz Kariyer Fuarı, 25-26 Mart tarihlerinde, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi koordinatörlüğünde “Yetenek Her Yerde” teması ile bu yıl 11 bölgede ayrı ayrı düzenlenen fuarların bölgemizdeki ayağı Düzce ve Sakarya Üniversiteleri’nin de aralarında bulunduğu 16 paydaş üniversite ve meslek odalarının iş birliğinde gerçekleştirildi. Fuarın asıl amacı ise üniversitelerin öğrencilerini ve mezunlarını Türkiye’nin lider kurum ve kuruluşları ile bir araya getiren kariyer etkinlikleri düzenlemekti. Bu doğrultuda meslekler hakkında bilgi edinme, bölgemizde faaliyet gösteren firmalarla tanışma, kariyer planlama ve girişimcilik hakkında bilgi alışverişi fırsatı doğmuş oldu. Böylece üniversitelerde verilen teorik bilginin, iş dünyasındaki uygulama modelleri ile kaynaşması sürecinin hızlandırılması hedefine daha da yaklaşıldı.  

Bu fuar kapsamında benim son derece ilgimi çeken bir başka başarılı etkinlik ise Doç. Dr. Aysun Tuna Canbazoğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen, “Türkiye’de Arkeolojik Alan Çalışmaları ve Şehirleşme” başlıklı panel oldu. Bu panelde ilk olarak; 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Arslantepe Höyüğü, İtalya’nın La Sapienza Üniversitesi’nden Prof. Dr. Marcella Frangipane tarafından anlatıldı. Daha sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Işıklı, Van’daki Ayanis Kalesi kazıları ile kentleşmenin uzak geçmişini bizlere aktardı. Bir diğer konuşmacı olan Bilkent Ünivesitesi, Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Thomas Zimmerman ise Anadolu’daki yüzeye yakın maden yataklarının kullanımı ile geçmişte yaşanan teknolojik dönüşüm hakkında bizleri aydınlattı.

Son konuşmacı ise benim de üniversiteden hocam ve yakın zamanda emekli olan Mimar Sinan Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Christine Özgan’dı. Yine üniversite yıllarımda hocalığımı yapan Prof. Dr. Ramazan Özgan da fuara eşi ile birlikte gelmişti. Datça’daki Knidos Antik Kenti kazılarına katıldığım yıllarda (2000-2002), bana arkeolojiyi sevdiren hocalarımı burada görmek, onlarla geçmişi yâd etmek inanılmaz muhteşem bir duyguydu. Duygusallık bir kenara, kent kimliğinin oluşmasında en önemli unsurlardan biri, yaşanılan şehrin köklerinin ne kadar derine indiği ile yakından ilgili. Bu organizasyonda Bolu Müzesi’nde sergilenen, ünik ve son derece muhteşem bir eser olan boyalı kadın başı, Christine Hoca tarafından Artemis başı olarak bilim dünyasına tanıtıldı. Bu eser, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Türker Ateş Beyefendi tarafından, şehrin tanıtımında kullanılmak üzere, yasal izinleri de alınarak daha küçük ölçekte çoğaltılmış. Böylece şehrin hali hazırda var olan doğa turizmi potansiyeline alternatif olarak, kültür turizmi potansiyeli de nadide sanat eserleri ile ön plana çıkarılmak isteniyor. Bu tarz yaklaşımların ve fuarların sayı bakımından artmasını temenni ederek sözlerimi burada noktalıyorum.   

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Bilir - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Oxijen TV Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Oxijen TV hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Oxijen TV editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Oxijen TV değil haberi geçen ajanstır.